2024 doktora Bursu Ne Kadar ?

Saci

Global Mod
Global Mod
1 Metre Su Borusu Kaç TL? Mizahi Bir Bakış

Arkadaşlar merhaba! Şimdi dürüst olalım, hepimizin bir noktada aklına düşmüştür: “Acaba 1 metre su borusu kaç TL?” diye. Tam da böyle garip bir anda, musluk damlatır, tesisatçı gelir, elini çenesine koyar ve “abi boruyu değiştirmek lazım” der. O anın travması, insanın zihnine kazınır. Çünkü mesele yalnızca bir boru değildir; mesele “kaç metre boru, kaç para” hesabıdır.

Borunun Metresi: İktisatçıların Yeni Kabusu

Su borusu fiyatları aslında ekonomiyle dalga geçer gibi değişiyor. Plastik boru ayrı fiyat, galvaniz boru ayrı, PPRC boru ayrı. Hatta markete gitsen, metreyle boru satan yerlerde kendini sanki kumaşçıda hissediyorsun:

— “Kaç metre alacaksınız?”

— “Vallahi ustam, hanım mutfaktan banyoya kadar ölçtü, 7 metre yetermiş.”

En son fiyatlara bakıldığında PPRC borular metre başına 20-30 TL civarı, galvaniz olanlar ise 70 TL’yi geçiyor. Ama işin komiği şu ki: asıl maliyet borunun kendisi değil, onu taktırmak. Yani boruya 30 TL veriyorsun, ustaya 500 TL. Matematiği ters köşeden gülüyor bize.

Erkeklerin Çözüm Odaklı Yaklaşımı

Bir erkek için mesele nettir:

“Boruyu alırım, testereyle keserim, kendi tesisatımı yaparım.”

Sonuç? Ev sular altında, komşu kapıya dayanmış, apartman WhatsApp grubunda adınız “Sel Baskını Hüseyin” olarak kaydedilmiş.

Erkek beyninin stratejik kısmı şöyle çalışır:

— “Usta çağırmaya ne gerek var? YouTube’da videosu var.”

İşte o video, çoğu zaman eve bir değil, üç usta çağırma sebebidir.

Kadınların Empatik ve İlişki Odaklı Yaklaşımı

Kadınlar ise bu konuyu bambaşka ele alır:

“Borunun metresinden önce, bu işi en güvenilir kim yapar? Komşunun kızının eşi tesisatçıymış, ona soralım.”

Onlar için su borusu, yalnızca boru değil, apartman ilişkilerini güçlendiren bir köprüdür. Boru takılır, arkasından çay demlenir, pasta yapılır, “ellerine sağlık” muhabbeti döner. Erkeklerin “strateji ve maliyet hesabı” dediği yerde kadınlar “toplumsal bağ kurma” fırsatını görür.

Borunun Sosyal Hayata Etkisi

Düşünün ki evde boru patladı. Bu sadece bir teknik problem değildir; aile içi ilişkilerin stres testidir.

— Erkek: “Ben hallederim.”

— Kadın: “Aman sen elini sürme, usta çağıralım.”

Sonuç? Tartışma, WhatsApp grubuna danışma, ustanın eve gelişinde çocukların “borucu amca geldi!” diye sevinmesi. Yani boru, evin ortasında sosyolojik bir olay haline gelir.

Gerçek Hayattan Bir Hikâye

Bir arkadaşım anlatmıştı: “Ustaya sordum, 10 metre boru lazım dedi. Ben de hesap yaptım: 10 x 25 TL = 250 TL. Oh dedim, ucuz kurtuluyorum. Ama işin sonunda 3.000 TL hesap çıktı. Meğer işçilik, bağlantı parçaları, conta, dirsek, vana derken borunun kendisi fıstık kabuğu kadar pay tutuyormuş.”

O gün anladım ki, boru fiyatı sorusu aslında ev ekonomisinin en derin felsefesine açılan bir kapıymış.

Borunun Fiyatı mı, Değeri mi?

Şimdi burada sorulması gereken asıl soru: Borunun fiyatı mı önemli, yoksa değeri mi? Çünkü 1 metre boru 30 TL olabilir ama eve kattığı huzurun değeri paha biçilmez. Su basan evi temizlemek mi daha pahalı, yoksa zamanında sağlam boru döşetmek mi?

Erkekler burada yine hesap yapar:

“Uzun vadede sağlam boru, kısa vadede ucuz boru.”

Kadınlar ise şunu der:

“Bizim huzurumuz bozulmasın, çocuk banyoda üşümesin, komşuyla aramız açılmasın.”

Aslında her iki yaklaşım da doğru, ama farklı pencerelerden.

Borunun Mizahi Boyutu

Düşünsenize, bir gün dünya su borusu fiyatlarına endeksleniyor. Dolar, Euro, altın… bir kenara bırakılıyor. Televizyonda spiker şöyle diyor:

“Günaydın sevgili izleyiciler, bugün 1 metre su borusu 35 TL’den işlem görüyor. Piyasalar boru üzerinden hareketli.”

Hatta mizahı bir kenara bırakmayalım, belki kripto paraların yeni versiyonu “BoruCoin” olur. Değerini de su tesisatçıları belirler. Kim bilir?

Tartışmaya Davet

Arkadaşlar, gördüğünüz gibi 1 metre su borusu meselesi basit gibi görünse de içine mizah, strateji, empati ve ekonomi katınca koca bir dünya oluyor.

Peki size soruyorum:

Sizce 1 metre borunun fiyatı mı önemli, yoksa ustanın el emeği mi?

Aranızda “Ben kendi tesisatımı yaptım” deyip kahramanca ama trajik bir hikâyeye sahip olan var mı?

Yoksa siz de “En iyisi işi ehline bırakmak” diyenlerden misiniz?

Hadi gelin, bu boru mevzusunu beraber uzatalım. Hem sohbet uzasın, hem de boru gibi gülümsemelerimiz olsun. 😄